Sevgili güncem sana daha öncede anneannemin o büyük Rum evi
ile ilgili bir şeyler yazmıştım. Bugün de yazmak istiyorum zira yine çocukluğum
geçti yüreğimden. Sana söylediğim gibi büyük odaları kapıları olan eski taş bir
binaydı. Ön tarafında bir bahçesi vardı. Süs havuzu ve kuyusu da. Cumhuriyetin
kurulmasından sonra ki dönemlerde Rumlar evlerini satıp Yunanistan’a göç
etmişler ya işte bu ev de öyle geçmiş bizimkilere. Hatta evi satanlar daha
sonra ziyarete gelmişler ve kuyunun etrafında pek bir dolanmışlar. Rivayet odur
ki giderlerken kuyuya altın saklamışlar. Çok konuşulurdu bu aile içinde. Rahmetli
dayıcığım epey bir uğraştı kuyuyla, içinden altın çıkar diye ama sonuç alamadı.
Hey gidi günler hey…
Evin mahzen diye adlandırılan en arka tarafında ardiye vari
bir odası vardı.
Büyüktü. İçinde kesilmiş odunlar, kömür ve kullanılmayan
eşyalar dururdu. Dışarı açılan bir kapısı vardı ki, ancak birkaç kez
çıkmışımdır büyük kuzenlerimle dışarı. Kırsal bir bahçe gibiydi arkası. Çayır gibi
bir yer düşün. Tam da bu resimde olduğu gibi… Büyük kuzenlerimle orada bazı
otlar toplamıştım. Adı labadaydı. Ondan yemek yapılırmış. Anneannem bize
yapardı. Ispanak gibi bir şey. Bir daha hiç labada yemeği yemedim. Çocukluğumun
yemeği olarak kaldı. Aklıma gelmişken pazarlarda falan rastlarsam alıp yapayım
bari. Kapının önünde bahçeye açılan yerde piknik yapardık, derme çatma
masamızda. Çocuklar için bulunmaz nimetti bu ortam. Ben bir şehir veledi
olduğumdan pek bir güzel gelirdi bana.
Eve ait anılarım içinde mutfaktaki tel dolap da var. İlk kez
gördüğümde çok beğenmiştim. Kışlık konserveler, reçeller, salçalar vardı
içinde. Ahşaptan yapılmış, üst kısmı cam yerine telle kaplanmış çekmeceleri de
olan bir dolap. Ne güzeldi. Keşke şu an evim uygun olsa da bir tel dolap
yaptırsam. Bayılırım eskinin güzelliklerine.
Vallahi Allah kısmet eder de hayalimde ki köy evine sahip olursam
ilk yaptıracağım özel eşyam bir tel dolap olacak. Umut ediyorum, çünkü umut
olmadan yaşanmaz. Umut bizi hayata bağlar, yüreklendirir, amaç sahibi yapar.
Allah’a şükürler olsun ki bizi umut etme eylemi ile yaratmış. Yoksa hayat hiç
çekilmez olurmuş.
Günce Yazarı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder