Her zaman hoşgörülü ve alçak gönüllü olmaya özen
göstermişimdir. Özellikle Kişisel Gelişimle tanışıp, bütünleştikten sonra… Ama kafamın tasını attıran olaylar yaşayınca
kibirli hallere bürünmüşlüğüm de vardır. O halime sonradan kızarım da, gel
gelelim canım babacığımdan aldığım çabuk hiddetlenme özelliğim vardır. Ne yapalım,
her güzelin bir kötü huyu olur.
Sıcakkanlı, kolay iletişim kuran, yüreğini çabuk açan bir
yapım olmasına rağmen, dayanma noktamı
aşan durumlarda fena patlarım. İşte o an gözüm pek bir şey görmez. Allah’a
şükür çok nadir olur bu. 20 yıla yakın süredir kişisel gelişim öğretileriyle haşır
- neşir biri olduğum ve güçlü bir Allah
inancı taşıdığım halde hala istediğim gibi frenleyemiyorum bu yanımı. Yalnız geçmişe
nazaran nur nimetim, onu da söyleyeyim. Çünkü
insan ister ve inanırsa kendinde büyük değişimler yapabilir.

Ayıbı yüze vurmamak tüm dinlerde ve öğretilerde vardır. Bunu
bugün yapabildim şükürler olsun ama bir gerçek daha var ki, o da ruhunun
uyuşmadığı insanlarla merhabalaşmanın dışında bir arada olmak zorunda
değilsiniz. Bu kişiyle ben de bundan gayrı selamlaşmaktan başka yakınlıkta
olmayacağım.
İşte bir kez daha öğrendim; sabırlı olmak, gerektiğinde
sessiz kalmak karşıdakinin üstünlüğünden değil senin manevi gücünün yüceliğindendir.
Görmüş, geçirmişliğindendir. Geçmişte müdanasız
olup çok gemi yakmışlığım vardır, özellikle iş hayatında. Şimdiyse, firen sistemini güçlü kılmanın zamanıdır diye
düşünüyorum.
Günce Yazarı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder