Şu yazma işi aslında hiç kolay değil. Daha doğrusu ilk
başlangıcı yapma işi zor. Bazen tıkanıp kalıyorum. Ekranımda beyaz bir word
belgesi karşılıklı bakışıyoruz epey bir süre. Aynen şimdi olduğu gibi… Ama ilk cümleyi bulduğum an gerisi akıp
geliyor bir yerlerden. Ah o ilk cümle ne de nazlı oluyor bazen.
İlham denen duygu farklı bir şey? Ne zaman gelir belli
olmaz. Eğer kafanda bir kurgu yoksa araştırmaya ve bir konuya dayalı yazmıyorsan
beklemek zorundasın ilham hazretlerini. Ne zaman teşrif edecek diye? Artık onun
keyfine kalmıştır işin. Bazen kıyamaz sana şöyle bir
hissettirir kendini,
bir iki kelam yollar bir yerlerden. Bazen sular seller gibi akar yüreğine bazen
de aman ne halin varsa gör şimdi meşgulüm der, uğramaz semtine. Eee tek yazan
sen misin kardeşim? Diğerlerinin hakkı yok mu ilham hazretleriyle haşır neşir olmaya?
Ver elbet… Hep sana gelecek değil ya?
Ama benim yazmanın dışında da işlerim var. Dediğim gibi 4
gün sonra eve dönüş var. Kardeşimin evinde tamamlamam gereken bir dolu işim
var. Şimdi oturup saatlerce ilham hazretlerini bekleyecek zamanım yok, ne
yapalım? Bugünlük de bunlar dökülsün klavyemden GÜNCEM’e. Yarına Allah Kerim.
Günce Yazarı