Ah günceciğim yaklaşık bir aydır eve tıkılı yaşamak zorunda
kaldığımdan olsa gerek pek bir doğada olma isteğim var içimde. Zaten artık
deniz tatili falan sevmiyorum. Ağaçlar, ormanlar, yeşillikler, nehir ve göller
bir de otantik kasabalar, köyler daha bir ilgimi çekiyor. Ne o öyle yıllarca
gidip tatil köylerine tıkılıp kaldık? Gezip görmek lazım…Doğada ruhunu temizleyip dinlendirmek lazım… Ya
da benim isteğim bu artık.
Gözünün gördüğü her yerin yemyeşil olduğu bir manzaraya
uyanmak, balkonunda çay, kahve keyfi yapmak
ne muhteşem bir duygu benim için. Sonra
çıkacak dolaşacaksın etrafta. Gölün ya da nehrin kıyısında oturup, soluklanacak
düşüncelere dalacaksın. Ruhun huzura yolculuk yaparken, bedenin oksijen
ziyafeti çekecek. Kuşların, böceklerin seslerini dinleyecekin. Cıvıl cvıl…
Yanında kafa dengi, sevdiğin insanların olursa daha da güzel
olur. Böyle yerlerde hem dinlenir hem de hesaplaşırsın kendinle. Ne yaptım,
nereye gidiyorum, beni ne bekliyor? Bir de bakarsın ki temiz havada, cevaplar
bir bir gelmiş aklına. İlham diz boyu yani… Doğada olmak iyidir. Arındırır,
temizler insanı.
Üretken oluverirsin, için enerji dolar. Temiz duygular hücum
eder yüreğine. Tazelenir, yenilenirsin. Çiçeğe, yeşile dokunursun, akıp gider
olumsuz duygular üzerinden. Pozitif düşünmeye, coşmaya başlarsın. Taşar içinden
güzel duygular ya kaleme ya da telefona sarılır dökersin içini, dökmek
istediğine. Güzeldir doğada olmak hem de çok güzel…
Günce Yazarı