Sevgili güncem, sayılı günler çabuk geçermiş. Kendi evimden
çıkalı tam bir ay oldu, sanki geçen hafta yollara revan olmuşum gibi geliyor
oysa. Şimdi de dönüş vaktine az kaldı. Haftaya bugün inşallah eve dönüş var. Kardeşim
de gelecek benimle. Bayramda benim evimde olacağız. Epeyce yorucu ve tek düze
geçse de bir ayın nasıl geçtiğini anlamadım. İnsan kuş misali, bir gün orada
bir gün burada… Bir de bakarsın ki,
insan ömrünün sonunda.
Geriye dönüp baktığımda nasıl geçti bunca zaman diyorum? Daha
dün gibi ilkokula başladığım günlerim. Gözümü açtım, kapadım lise bitmiş. Yüksek
okula başlamışım sonra iş hayatı. Bir dolu farklı meslekle uğraşmışım, iyi bir
iş kariyeri yapmışım. İyi insan olmak için uğraştığım yıllar, su gibi akmış
hayatımdan. Anamı, babamı toprağa vermişim. Annem ani, babam beklenen bir sonla
gitmiş benden. Şimdi ise bugündeyim. Sanki ununu elemiş, eleğini asmış gibi bir
ruh haline girmişim. Oysa yaşlı değilim,
peki neden böyle hissediyorum? Sanırım ölüm ayrılığının acıları, ülkenin
sürekli çıkmaza ilerlemesi böyle hissettiriyor bana.
Benim için yolun sonu ne zamandır? Bu bilgi sadece yaratanda
ben bilmiyorum ama yollar sürekli var olacak onu biliyorum. Yaşam boyunca bir
yola çıkıp, görevi tamamlayıp, sonra başka bir yola çıkıyoruz. İşte ben bu
yolculukları güzel ve anlamlı kılmak için uğraşıyorum hepsi bu…
Günce Yazarı