Ah güncem şu hayat, birazcık sevinçli ve güzel şeyler
yaşayınca onları hemen hüzne ve üzüntüye gömmekte pek usta doğrusu. Neyse ki
hüzünler sürekli olmuyor da içimiz sonsuz karanlığa boğulmuyor. Ben bu işin
sırrını çözdüm aslında. Yaşam tek düze değil ya, bol inişli ve çıkışlı ya işte
bu yüzden yaşıyoruz tüm bunları. Biraz sevinç ardından biraz üzüntü… Tam bir
kısır döngü, ardı ardına tekrarlanıp duruyor. Hep sevinç ya da hem üzüntü yok
yani. Ama ne olur sanki benim hayatımdaki sevinçli ve keyifli süreler biraz
daha uzun olsa. Pek sevineceğim.
Bugün evde çalışmam gerekiyordu. Tamamlamam gereken
yazılarım vardı. Neyse bitirip teslim ettim

hayatıma. Her gün yarım saat yürümem gerek. Malum yüksek tansiyon diğer söylemle asabi tansiyonum var. İki aydır da bir düzene giremedi gitti şu asabi şey. Uysallaştıramadım onu, pek sinirli. Eee bu kadar üzüntü ve sıkıntıya tansiyon mu dayanır kardeşim? Neyse bugün tekrar Bismillah dedim yürüme işi için, inşallah bu kez devamını getiririm.

Günce Yazarı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder