yetişkin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yetişkin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Mayıs 2016 Cumartesi

ÇOCUKKEN ÇEKİNGEN BÜYÜYÜNCE TUTTUĞUNU KOPARAN OLUNUR MU?

Çok çekingen, sıkılgan bir çocuktum. İnsanlara, olaylara temkinli yaklaşırdım. Anne ve babamın tembihlediği her şeye uyardım. Annem “bugün hava soğuk, teneffüste bahçeye çıkma” derse, çıkmazdım.

Sessiz, sakin, laf söz dinler bir çocuktum anlayacağınız. Bu durum yüksek öğrenimden sonra iş hayatına atılınca biraz değişti tabi. Hafiften cazgırlaşıp, tuttuğunu koparır hale geldim. Hayat özellikle de iş hayatı insanı ister istemez değiştiriyor. Ama şunu söyleyeyim; saygılı, etliye sütlüye çok karışmayan, kavga gürültü sevmeyen, gerektiğinde sessiz kalmayı bilen yanım hep kaldı. Çekingenliğimi epeyce kırdım fakat hiçbir zaman yırtık bir tip olmadım. Yani hamurunuz neyse, pişerken sadece hamlığı gidiyor. Özü aynı kalıyor. Yaşamın getirdiği deneyimlerle yaklaşımlarınızı değiştiriyor, kendinizi gidişata göre törpülüyorsunuz.

Anne baba sözü dinlemek iyidir. Onları kaybettiğinizde kendinizi huzurlu hissedersiniz. Vallahi dinlemediğim zamanlarım olmadı değil ama karşı çıkmazdım. “Tamam, yaparım” derdim hiç olmazsa onları üzmezdim. Anneciğim bana “senin bu huyunu seviyorum, dediğimi yapmasan bile peki anne istediğin gibi yaparım diyorsun ya, mutlu oluyorum” derdi.  Ah, hey gidi günler hey. Keşke annem ve babam benimle kalsaydı da ben her dediklerini eksiksiz yapsaydım. Ama çocukken, ergenken ve yetişkinken de anne ve babalarımızı kırıyor, üzüyoruz. Bu da işin doğasından geliyor sanırım.
Deneyim denen şey yaptığımız hatalardan öğrendiklerimizdir.

Günce Yazarı