savaş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
savaş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Şubat 2022 Cumartesi

Tekrar Merhaba

4 yıllık uzun bir aradan sonra tekrar Günce’mi yazmaya başlıyorum. Yaşamdan hikâyeler, deneyimler ve beklentiler bir kez daha yazıya dökülüyor. Umarım sizlere de yeniden ulaşabilirim. Herkese merhaba, kaldığımız yerden devam edelim.

   Teknoloji ve uzay çağı olarak adlandırılan bir dönemi yaşıyoruz. Pek çok olanak, kolaylık ve iletişim imkânı olan bu dönemde hala insanların öldürüldüğü, şehirlerin yıkıldığı, bombaların patladığı katliamları yaşamaksa çok acı. Bana göre savaş; insanın aç gözlülüğünü, hırsını, güç kullanma arzusunu doyurmaktan başka hiçbir amaca hizmet etmeyen bir vahşettir. Sadece Ukrayna'da değil, dünyanın neresinde hangi amaçla yaşanıyorsa yaşansın tüm savaş faaliyetlerini kınıyor ve lanetliyorum.


   İnsanın yer alması gereken tek savaşın iyilik, paylaşma, barış ve hoşgörü dolu bir dünya oluşturma çabası olduğuna inanıyorum. Ama ne yazık ki insanların toplu yaşamaya başladıklarından beri süregelen bu vahşet, dünya yok olana kadar devam edecek gibi görünüyor. 

11 Haziran 2016 Cumartesi

BAŞIMI ALIP GİTME İSTEĞİM VAR

Ah GÜNCEM, çıksak seninle şöyle uzak diyarlarda dolaşsak gezgin misali, kimsenin tanımadığı bilmediği yerlerde ne güzel olur. İnsan bazen gözden de gönülden de ırak olmak ister. Kendi başına bir şeyler yapmak, hiçbir şeyden haberdar olmamak ister. İç sesine kulak verip, yüreğiyle yol almak ister. İşte ben de şu aralar bunu istiyorum. Bilmediğim diyarlara yelken açmak, hiç yapamadığım şeyleri yapmak. Etrafımda ne varsa hepsinden uzaklaşmak. Ölümleri, yıkılan ve dökülenleri, kana doyamayan canavarları hiç duymamak istiyorum. Artık çok sıkıldım.

Mesela şöyle göl manzaralı ahşaptan yapılmış bir doğa evinde kalsak. İnternet olmasın, televizyon olmasın dünyada neler olmuş duymayalım. Hiç olmazsa bir hafta kadar… Vallahi o bile yeter tazelenmeye, güç kazanmaya. Doğa insana iyi gelir. Yemyeşil ağaçlar, çiçekler, kuşlar ve börtü böcek sesleri… Hele de benim gibi her şeyle dertlenip, üzülen bir insana ilaç gibi gelir. Her ne kadar “artık çok üzülmeyeceğim bazı şeylere” desem de elimde değil, haksızlıklara tahammül edemiyorum. Bu da korku, endişe bozukluğu yaşamama neden oluyor.


Nasıl yaparım bilmem ama biraz uzaklaşma zamanı geldi. Biliyorum bu düzen aynen devam edecek. İyi olmasını beklemek biraz salaklık fakat kendimize güç kazandırmak mümkün?  Şimdi alıp başımı gitme zamanı…

Günce Yazarı