fazla eşya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
fazla eşya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Eylül 2016 Pazar

SONBAHAR HÜZÜNLÜ GEÇİYOR

Sonbahar kışa hazırlıyor
Sevgili güncem, seni çok boşladığımı biliyorum. Umarım bana kızmıyorsundur. Senden ayrı kaldığım günlerde çok yoğunluk yaşadım. İşler, özel yaşam, sosyal yaşam pek bir hareketliydi. Güzel ve keyifli anların yanı sıra üzücü olaylar da yaşadım. İki yakın dostum, kardeşim babalarını kaybetti. Onlarla üzüldüm, destek olmaya çalıştım. Yaşam bu. Hem sevinç hem hüzün bir arada…

Sonbahar hüzün mevsimi
Bayram geçti, kardeşim gitti, anılar kaldı geriye. Bu aralar pek tadım tuzum yok doğrusu. Havalar da soğudu. Bugün biraz açar gibi oldu ama sonbahar işte bizi kışa hazırlıyor. Yine kapalı mekânlarda olacağız çoğunlukla. Artık komşu arkadaşlarımla bahçemizde kamelyada yaptığımız çay – kahve ve havuz keyifleri geride kaldı. Ne yapalım? Her mevsimin kendine özgü güzelliği var. Ama yaz biterken her yıl bir hüzün kaplar içimi. Çünkü yazı kıştan daha fazla severim. Ne de olsa bir yaz çocuğuyum ben.

Bugün evde fazlalıkları ortadan yok etme işlerine başladım. Daha önce yazmıştım sana, çok biriktirmişim diye hatırlarsan. İşte operasyona geçtim bugün. İki torba giyecek topladım. Daha da var, yarın artık halledeceğim. Sonra da ev eşyalarına geçeceğim. Çok az kullandığım şeyleri bir yerlere vereceğim inşallah. Şu 100 eşya ile yaşama akımına hafiften de olsa ayak uydurma isteğindeyim. Bakalım ne kadar başarılı olacağım?
Fazla eşyalardan kurtulmak

Bu gecelik yazacaklarım bunlar. Yarın yeni bir şeyler gelişirse yazarım sana. Saat geç oldu vallahi. Zaten dün gece sabahladım yine şimdi uykuya gitme vakti. Biraz okuyup sonra uyurum. Yarın çok işim var çok.


Günce Yazarı

16 Mayıs 2016 Pazartesi

ÇOK BİRİKTİRDİĞİMİ ÖĞRENDİM

Öğrenmek dediğin iş doğumdan ölene kadar sürüyor. Öğrendiğin her yeni şey ne kadar az bildiğini gösteriyor. Anneciğimin lafı gibi, “bunu da gördüm ya bir yaşıma daha girdim” derdi

Ben de bugün vakitsiz bir yaş daha aldım. Çünkü kendimle ilgili bir gerçeği iyice anladım. Ne kadar çok biriktiren insan olduğumun farkına vardım. Kardeşim, anı biriktir, biraz paracık biriktir, mümkünse eğer dost biriktir ama bu kadar eşyayı ne demeye biriktiriyorsun? Hesapta da fazlalıkları hep veriyorum.

 Elimi nereye atsam bir gün lazım olur diye tuttuğum birkaç parça şey çıkıyor. Hafiften kilo aldığım için içine giremediğim, kalitesi olan ama üzerime olamayan giysilerim dolaplarda boy gösteriyor.  Ah başka daha kim bilir neler var gözden uzak yerlerde duran, benimse hatırlamadığım?

Vallahi ödüm koptu,” yaşlandıkça evimi çöp eve çevirir miyim?” diye…  Ne bileyim hiç araştırmadım bu özellik nasıl oluşurmuş, tam bilmiyorum. Kulağıma çalınan bilgiler var ama yeterli değil,  hemen araştıracağım konuyu.


Keşke bizde de garaj satışları olsa da fazlalıkları satsak.
Amerika’da yaygınlaşan bir tarz varmış. Geçen gün benim evde birlikte yemek yerken arkadaşım söyledi; 100 eşya ile yaşamak. Her birey için evde 100 adet eşya ile yaşıyor insanlar. Ah canım arkadaşım bendeki eşya fazlalığını gördüğünden anlatmış bunu bana demek.

Az eşya ile yaşamak; çok akıllıca bir iş. Biz ne yapıyoruz?  Eşyalarımıza hizmet ederek, onları temiz pak tutup ya lazım olursa diye onlara bekçilik ediyoruz. Kullanmadığım tabak, çanak, çömlek bir dolu maşallah.


Ben bugün öğrendim ki, azıcık silkinmek, hafiflemek, eksilmek durumundayım. Ama kişiliğimden değil, sadece fazla eşyalarımdan.


Günce Yazarı