çocuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çocuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Mart 2022 Perşembe

TV Dizileri Psikopat Karakterlerle Doldu

   Dr. Gülseren Buğdaycıoğlu’nun kitaplarından uyarlanan TV dizileri ile başlayan ruh hastası

Mahkum 
karakterler furyası, tüm kanalların dizilerine sıçradı. Fox TV’nin Mahkûm ve yeni başlayan Son Nefesime Kadar dizilerinde, Show TV’nin Oğlum ve Baba dizilerinde birer psikopat ya da sosyopat karakter yer alıyor. Ruh hastası karakterlerle dolu malum dizilerden sonra çıta biraz daha yükseldi, psikopat ve sosyopat karakterler boy göstermeye başladı. “İzleniyor o halde daha kallavisini yapalım” mantığıyla yola çıkan yapımcılar ve televizyon kanalları, izleyici profillerini hiç düşünmeden hareket ediyor gibi. Mafya, ağa ve entrika dizilerinin ardından şimdi gündemde psikopatların verdiği zararlar var. Ne güzel değil mi?

   Toplumun önemli bir kesiminin tek eğlencesi televizyondaki dizileri yetişkinler kadar çocuklar ve ergenler de izliyor. Zaten pek çok nedenle kötü olan genel ruh halimiz, bu tip dizilerle biraz daha kötüleşiyor. Şiddet eğilimli çocuklara, gençlere ve yetişkinlere yeni ufuklar açıyor, yeni hedefler gösteriyor. Bu içeriklere sahip diziler,” hayatın gerçeği bu” düşüncesini savunuyor olabilir ama bana göre tamamen izlenme oranlarını artırmak için yapılıyor. Çünkü reyting oranı düşük olanlar hemen yayından kaldırılıyor. Ben bu zihniyeti hiç doğru bulmuyor ve kınıyorum.

     Bütün bu olumsuz özellikler dizilerin ve filmlerin içerisinde yer alabilir ama etkileme oranları en aza

indirilerek verilmesi çok daha doğru bir yaklaşım olur. Dizi ve film konusunda oldukça seçici bir izleyici olduğum için az sayıda yapımı izleyebiliyorum. Bu aralar internet ortamından seçerek izlemeyi televizyona tercih ediyorum ne yazık ki. Televizyon dizileri arasında beğenerek izlediğim iki yapım var. Yargı ve Aziz! Bu dizliler diğer saydıklarıma oranla çok daha masum kalıyor çünkü.  

Günce Yazarı

Yargı

30 Temmuz 2016 Cumartesi

İYİ Kİ VARSIN CANIMIN DİĞER YARISI

30 Temmuz benim karındaşımın doğduğu gün. Cancağızım, dünyadaki en yakın parçam, kardeşim doğum günün kutlu olsun. Allah yüzünü hep güldürsün. Bu yaşın sana güzel bir değişimi hediye etti. Umarım çok güzel gelişir.

Günceciğim sana daha önce yazmıştım, kardeşimin ben istediğim için bu dünyaya teşrif ettiğini. İyi ki istemişim. İnsanın bir kardeşi olması güzel…  Düşünsene fiziksel ve kişilik olarak aynı özelliklere sahip olduğumuz tek şey kardeş. Yani aslında en yakın bağ kardeşle olan bağ. DNA’ lar bile aynı özellikleri taşıyor.

Şimdi onun doğduğu günü hatırlıyorum gerçi ben de küçüktüm ama bu olay beynime kazınmış durumda. Mersin, Ataş Rafinerisinde çalışıyordu babam. Kocaman bir sitede lojmanlarda oturuyorduk. Site içinde hastane de vardı. Annem babamla gece doğum için hastaneye gitmiş. Evde anneannem, teyzem ve kuzenim var. Sabah uyandım, annem yok evde korktum tabi. Anneannem ve teyzem bana kardeşimin doğduğunu ve hastanede olduklarını söylediler. O kadar büyük bir merak ve istekle beklemiştim ki kardeşimi, daha fazla dayanamadım. 

Çok uslu, annesiz hiçbir yere gitmeyen bir çocuk olduğum halde evden fırladım dışarı. Hastaneye gittim. Bizim bloğa yakındı. Dışarıdan bakmaya başladım. Babamın arabasını gördüm ve içine binip oturdum. O sırada hemşirelerden birisi camdan beni görmüş. Her zaman annemle beraber hastaneye giderdik, beni tanıyor ve seviyorlardı. Koşarak yanıma geldi, “kardeşin doğdu sonunda gel sana göstereyim onu” dedi. Körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz. Hemen gittim hemşire ablayla hastaneye. Koridorda ilerlerken kapısı aralık olan bir odanın önünden geçiyorduk ki içeride annem ve babamı gördüm. Annem hasta yatağında, babam başucundaydı. Onlar da beni fark edip şaşırmışlar. Bu çocuk tek başına ne arıyor buralarda diye. Ben de bana kızacaklar diye çok korktum. Evden izinsiz çıkmıştım ya.

Neyse hemşire beni camlı bir bölmede, özel yataklarda yatan birkaç bebeğin olduğu yere götürdü. Bir tanesini gösterip “işte senin kardeşin o” dedi. İçim nasıl ısındı o tombiş kardeşe anlatamam. 4 kilo civarında doğmuş. Sonra annemin yanına götürdü beni. Onlara evden nasıl kaçtığımı ve bana kızmamalarını söyleyip, özür diledim. Tabi kızmadılar.

İşte benim canımın diğer yarısıyla ilk karşılaşmam böyle oldu. Kardeşim gelirken bana bir de hediye getirmişti. Evde babam bana kırmızı bir melodika verdi. “Kardeşinin sana hediyesi” dedi. Pek beğendim. Nasıl mutlu oldum anlatamam. Ama benim güzel kardeşim 2-3 yaşlarına geldiğinde, getirdiği melodikayı balkondan aşağı atarak icabına bakıverdi, bu da ayrı bir konu.

İnsanın bir kardeşinin olması gerçekten çok güzel bir şey!  Allah beni kardeşimin gerisine bırakmasın inşallah.


Günce Yazarı